Modern zaman refrefi Yemeğe başlamadan evvel mutattandır, muhakkak bir olay çıkarmak lazım. Bu kez, niye benim sandalyem küçük diye ufaktan yoklamaya başladı. “Yemeğini düzgün ye, boyun hızlıca uzasın, sen de büyük sandalyelere terfi et” dedim tam da bir babadan beklenebileceği gibi ve aynen şu cevabı aldım: -Boyum kısa diye tenzil mi ediliyorum yani? Bence büyük […]
Uncategorized
Baş köşeyi kim aldı kime verdin*
– Ali ya, bu akşam biz çok yorgunuz, ketıla su koyup çay demler misin? – Demlerim tabi, peki ketıl hangisi? (Demledi, çok da zevkliymiş bu iş, neden yapmak istememişiz ki? Bundan böyle hep o yapacakmış…) *Çay Şiiri, Sezai Karakoç
Hapşırığın Gücü
“Kemal dede günlerden bir gün çok acıkmış, yiyecek bulmak için ormana gitmiş. Ormana vardığında, çok yakışıklı bir prensi kötü kalpli cadı tam kurbağaya dönüştürecekken Kemal dede hapşurmuş ve büyünün etkisi gitmiş. Yakışıklı Prens Kemal dedeyi büsbüyük şatosuna götürmüş ve Kemal dede ömrünün sonuna kadar çok zengin yaşamış.”
Sorun Söyleyelim
Uzun Çorap‘tan Ayşe Çavdar’ın davetiyle, “Bir Anneye / Babaya Sorduk” köşesinin geçen haftaki misafiri bendim. Ayşe hanım sağolsun, “aceleye lüzum yok, tadını çıkara çıkara cevaplayın” deyince, ben de cevapları uzattıkça uzattım:) Bu vesileyle, Ali Babası ve Kırk Haramiler hakkında çıkan diğer ufak tefek haberlerin de linklerini derli toplu bir şekilde vermiş olayım: 2 Mayıs 2009, […]
Hak taaddüd eder…
Dayım Ahmet Çakmak Tek çocuk değilim ama ben doğduğumda bütün kardeşlerim çoktan çocukluktan çıkmıştı. Benim “tek çocuk”luktan çıkmam, Ahmet dayımlar İstanbul’a döndüklerinde oldu. Büyükler, küçükler, akranlarım, ne zaman sıkılsam beş adım ötemdeydiler artık. Annem mümkün değil izin vermediği için bir parçası olamadığım Isparta’daki cennet, bir anda yanıbaşıma gelmişti. Dayımla ilgili öğrenmem gerekenleri hemen öğrendim: Alet […]
Bahçelerde börülce…
İlk dalgın dalgın arabalarıyla oynarken farkettim. Birşeyler mırıldanıyordu ama mırıldandığı şey, yuvada öğrenmesini bekleyeceğim birşey değildi. Yanılmışım, yuvada öğrenmişler… Haydi hepberaber, şşşt mori yalelelli yar nina nina nom….
Kurbağa Kurbiş kaç yaşına giriyor?
Huzurlarınızda partinin en güzel kızı, Kurbağa Kurbiş! Canı çok sıkıldığı için ne yapacağını bilemeyen Köstebek Kuki‘nin ibret dolu maceralarını okuyorduk geçen gece. Kâh her sayfada bizimle birlikte bütün hikâyeyi takip eden çekirgelere, kâh bir gece evvel Claude Monet ve Sihirli Bahçe‘de de gördüğümüz nilüfer çiçeklerine bakıp Köstebek Kuki’yi ayıplarken Ali, can alıcı soruyu sordu: – […]
Hepsi “Her Zaman”!
Ben yazmakta biraz gecikmiş olabilirim ama elbette Ali de milyonlarca yavruyla birlikte, ilk karnesini aldı. Gerçi neden karne verildiğini çok da iyi anlamış değil. Üstelik okul 15 tatile girmediği için cuma karneyi aldı, pazartesi yine okul yoluna düştü, yani karne hayatında pek bir şey değiştirmedi, kar da olmasa hiç tatil yüzü göreceği yoktu… Ama olsun, […]
Hrant için, adalet için…
Ali’ye ölümü anlatmak kolay değil. “Şimdi öldü ve iyileşince yine gelecek.” diyor birisinin, mesela babaannesinin öldüğünü duyunca. Belki de haklıdır, belki ezeli bir bilgiyi henüz unutmamıştır. Biz de kaç yıldır, bir kapının önünde oturmuş, kapıcının keyfini bekliyoruz. Unutmak istediğimiz gerçek şu: Bizi içeri koymayan kapıcı çok güçlü biri ama kapıcıların en basiti. Kapının ardında odalar […]