Uzun süredir içimi kemiren ama nasıl olsa bir gün hallederim diye sürekli ertelediğim bir meseleydi: Necdet Sander çevirisi Küçük Prens’imi, hiç yapmamam gereken bir şey yapıp, hiç vermemem gereken birine vermiştim ve o da yapması gereken şeyi yapmıştı. Kitap, abimin hediyesiydi, ne yazık ki Sander yayınları artık yoktu, yeni baskılar asla o boyutta olmuyordu, üstelik […]