Ben itfaiyeci olmak istiyordum. Yani en azından abimin mülkiyeyi bırakıp da sürekli birbirimizi ıslatacağımız o eğlenceli hayatı seçmeye niyeti olmadığını anlayıncaya dek istemiştim. Hayır efendim, tabii ki o kadar ihtiyar değilim, itfaiye teşkilatına intisap etmeye mahallenin tulumbacılarına özenerek karar vermiş değildim… Tuba, gazeteci olmak istiyormuş, ama gazeteci deyince aklınıza Joseph Pulitzer, Christiane Amanpour […]
Sorun Söyleyelim
Uzun Çorap‘tan Ayşe Çavdar’ın davetiyle, “Bir Anneye / Babaya Sorduk” köşesinin geçen haftaki misafiri bendim. Ayşe hanım sağolsun, “aceleye lüzum yok, tadını çıkara çıkara cevaplayın” deyince, ben de cevapları uzattıkça uzattım:) Bu vesileyle, Ali Babası ve Kırk Haramiler hakkında çıkan diğer ufak tefek haberlerin de linklerini derli toplu bir şekilde vermiş olayım: 2 Mayıs 2009, […]
Hak taaddüd eder…
Dayım Ahmet Çakmak Tek çocuk değilim ama ben doğduğumda bütün kardeşlerim çoktan çocukluktan çıkmıştı. Benim “tek çocuk”luktan çıkmam, Ahmet dayımlar İstanbul’a döndüklerinde oldu. Büyükler, küçükler, akranlarım, ne zaman sıkılsam beş adım ötemdeydiler artık. Annem mümkün değil izin vermediği için bir parçası olamadığım Isparta’daki cennet, bir anda yanıbaşıma gelmişti. Dayımla ilgili öğrenmem gerekenleri hemen öğrendim: Alet […]
Bahçelerde börülce…
İlk dalgın dalgın arabalarıyla oynarken farkettim. Birşeyler mırıldanıyordu ama mırıldandığı şey, yuvada öğrenmesini bekleyeceğim birşey değildi. Yanılmışım, yuvada öğrenmişler… Haydi hepberaber, şşşt mori yalelelli yar nina nina nom….
Kurbağa Kurbiş kaç yaşına giriyor?
Huzurlarınızda partinin en güzel kızı, Kurbağa Kurbiş! Canı çok sıkıldığı için ne yapacağını bilemeyen Köstebek Kuki‘nin ibret dolu maceralarını okuyorduk geçen gece. Kâh her sayfada bizimle birlikte bütün hikâyeyi takip eden çekirgelere, kâh bir gece evvel Claude Monet ve Sihirli Bahçe‘de de gördüğümüz nilüfer çiçeklerine bakıp Köstebek Kuki’yi ayıplarken Ali, can alıcı soruyu sordu: – […]
Hepsi “Her Zaman”!
Ben yazmakta biraz gecikmiş olabilirim ama elbette Ali de milyonlarca yavruyla birlikte, ilk karnesini aldı. Gerçi neden karne verildiğini çok da iyi anlamış değil. Üstelik okul 15 tatile girmediği için cuma karneyi aldı, pazartesi yine okul yoluna düştü, yani karne hayatında pek bir şey değiştirmedi, kar da olmasa hiç tatil yüzü göreceği yoktu… Ama olsun, […]
Hrant için, adalet için…
Ali’ye ölümü anlatmak kolay değil. “Şimdi öldü ve iyileşince yine gelecek.” diyor birisinin, mesela babaannesinin öldüğünü duyunca. Belki de haklıdır, belki ezeli bir bilgiyi henüz unutmamıştır. Biz de kaç yıldır, bir kapının önünde oturmuş, kapıcının keyfini bekliyoruz. Unutmak istediğimiz gerçek şu: Bizi içeri koymayan kapıcı çok güçlü biri ama kapıcıların en basiti. Kapının ardında odalar […]
Olaylar, olaylar…
Kerem’le mavi partisinde… İlk olarak akvaryuma gittik. Balık gördük, kılıç balığı, balina, suya düşmüş çiçek gördük. Servisi çok merak ediyordum, iyi oldu. Akvaryuma giderken de önce geldik zannettik ama servisçi Zafer Amca yanlış götürmüş. O yanlışlıkla gittiğimiz yerde de kaplumbağa gördük. Tiyatroda gizemli olaylar… İkinci gezimiz tiyatroydu. Yine servisle gittik, okuldan çıktık, düümdüz gittik, sonra […]
F.C. Internazionale Milano
Forza Nerazzurri ! Pazartesi sabahı, Tuba erkenden çıktı, Ali’yle ben de azcık sabah keyfi yaptık. Sonra sabah keyfinin ucu kaçtı, geç kaldık, alelacele çıktık evden. Ayakkabılarımın durumunu farkettiğimizde artık herşey için çok geç olmuştu… Ali çılgınca eğlendi, çeşitli telefon görüşmeleri yapıp herkese ayakkabılarımı anlattı. Okula geldiğimde haber çoktan yayılmıştı, ziyaretçilerimin ardı arkası kesilmedi, böylece bütün günü […]