• Quidditch
  • İyi ki doğdun Parktan Güzin!

      Daha önce anlatmıştım, Ali yeni konuşmaya başladığı zamanlarda, arkadaşlarımızdan bahsederken Dede Korkut’un izinden giderek boy boylayıp soy soyluyordu: Fazıl Kanyılmaz değil, Bagıg Tapetiyavn, Halil Portakaloğlu değil, Mandalinaçocuğu…   İlk tanıştıkları andan beri bizden bağımsız, kendi arkadaşı bellediği Güzin’i de “Payktan Cuzin” olarak kaydetmişti kütüğe. Diğer faniler gibi etten kemikten değil, kaydıraktan, salıncaktan, tahterevalliden, sâfi eğlenceden müteşekkil, üstelik kanlı […]

    Kura

    Biraz evvel Ali’yi yaz okulundan aldım, sohbet ede ede Barbaros Bulvarı’ndan yukarı çıkıyoruz. Bu senenin mezunlarından, öğrencim Suad’la karşılaştık. Yüksek Lisans başvurularını filan konuştuk, Galatasaray’da Özel Hukuk’a başvurmuş, olmamış, Koç fena geçmemiş, hadi bakalım, hayırlısı, görüşmek üzere, ayrıldık. Ali meğer dondurmasını yerken can kulağıyla dinliyormuş bizi, Suad’ın arkasından acıyarak baktı:  “Galatasaray’ın kurasına girmiş ve ismi […]

    Entarisi ipekten…

    Lüplüp Jaja’ya çörek ikram ediyor… Ali’yle Pıtırcık Satranç Oynuyor okuyoruz. Pıtırcık’ın Sırma’yı en kıyak arkadaşlarıyla birlikte ikindi kahvaltısına davet ettiği bölüm.  Pıtırcık, arkadaşlarını mavi gözlü, sarı saçlı Sırma’ya tanıştırıyor: “Bu Toraman, bu Sırım, Bu Dalgacı, bu Gümüş, bu da Lüplüp.” Sırma da beraberinde getirdiği bebeğini haydutlara takdim ediyor: “Benim bebeğim de Jaja, entarisi de ipek.” […]