Geçen sabah, Tuba’yla karşıya geçerken abimin işyerine uğradık, Ali de amcasıyla azcık sabah keyfi yapsın diye. Artık ne zaman Ali olmadan gitsem, binaya girip abimin odasına ulaşıncaya kadar sitem işitiyorum, “Aaaaa, Ali’yi getirmediniz mi?”
Yazar: Mahmut M. Özdil
32 kısım tekmili birden…
Ha bugün ha yarın derken koskoca Mart geldi geçti, biz kapıdan bile bakamamış olduk. Üstelik itiraf edelim; tembellik Martta başlamış değil, Şubatta yatmıştık zaten kış uykusuna… Bugün hava da hiç teşvik etmiyor insanı ama, biz yine de bir gayret üzerimizdeki toprağı silkeleyerek, neler yaptık, neler gördük, kimlerle tanıştık anlatalım bakalım: Ocak sonunda Cemal Hoca, Süheyl […]
Hasret…
Efendim, tadına doyulmaz bir İstanbul seyahatinden sonra Yeni Dünya’daki evimizden sevgiler, selamlar. Seyahatimizin en güzel anılarından biri, ailecek Ali bebo ile tanışmamız oldu. Ali bebo, annesi (Adoş’un tabiriyle “Tuba abla, hani orkestradaki gibi”), babası (“Armut abi”) büyük bir felaket atlatan evcağızlarına döner dönmez sağolsunlar bizleri kabul ettiler, bağırlarına bastılar. Hatta Ali bebo bizi Reyda ablasının […]
Nihayet!
Bu kadar söylendik yağmadı, yağmıyor diye, an itibariyle Beşiktaş kara teslim olmuş durumda sayın izleyiciler, haber verelim dedik… Artık saf değiştirip, aman Allah’ım bu ne biçim hava, ne yapacağız, buralarda mahsur mu kaldık diye söylenmeye başlayabiliriz, hepimizin gözü aydın….
Kış şarkısı
Öyle kuru kuru beklemekle olmuyor belki de, büyük halk ozanı Selman Yılmaz’la birlikte mırıldanmak lazım: Kar yağar üşür insan, Ayağ’ kayar düşür insan, Düşür denmez düşer denir, Yaşasın kar yaşasın kar… Kar yağar ayaz olur, Her taraf beyaz olur, Fasülyeden piyaz olur, Yaşasın kar yaşasın kar… *Maalesef bu kış bir türlü yağamadığı için kar, bu […]
Kar…
Kaç gündür ha yağdı ha yağacak diye bekliyoruz, hatta evde mahsur kalma korkusuyla pazar gecesi apar topar bavulları toplayıp Üsküdar’a taşındık, ama ne yaparsın, bir türlü gelmedi kar… Şu anda arkamda pencere açık, sırtımı yakan güneşten nasıl kurtulabilirim diye düşünüyorum ama diyorlar ki hala, dikkat edin kar geliyor, afet fırtına mahfolacağız. Yine de umudu kesmemek […]
İki kafadar…
İbrahim Ediz’le Ali işte nihayet sosyalleşmeye de başladılar. Henüz birşey yapamıyorlar ama olsun, heyecanla bekliyoruz…
Gölgelerin gücü adına!
Dün akşam, Tuba bir koltukta ben bir koltukta, bitap halde serilmiş kalmışken, Tuba bir anda gülmeye başladı. Ali, Tuba’nın yanında uzanmış, bir tarafında Niyazi Abisi, bir tarafında yeni aşkı Cani oyalanıyordu, bu arada ellerinin gölgesini keşfetmiş. Ne Niyazi’yi görüyor gözü ne Cani’yi… Elleri havada, koltuk yastıklarına yansıyan gölgeleri yakalayacak… Güüüç bende artık!