Ben yazmakta biraz gecikmiş olabilirim ama elbette Ali de milyonlarca yavruyla birlikte, ilk karnesini aldı. Gerçi neden karne verildiğini çok da iyi anlamış değil. Üstelik okul 15 tatile girmediği için cuma karneyi aldı, pazartesi yine okul yoluna düştü, yani karne hayatında pek bir şey değiştirmedi, kar da olmasa hiç tatil yüzü göreceği yoktu… Ama olsun, okul demek biraz da karne demek, kendisi pek heyecanlanmasa da biz karnenin hakkını verelim…
Zehra’nın anaokulu karnesinde “zıplayabilir, tırmanabilir, tırmandığı yerden inebilir” gibi çok fantastik maddeler vardı. Ama tabii Zehra’nın zamanından bu yana pedagoji de gelişmiş. Ali’nin karnesi Psikolojik Alan, Sosyal-Duygusal Alan, Bilişsel Alan, Dil Alanı, Özbakım Becerileri ve Sağlık olmak üzere altı gelişim alanına bölünmüş. Notlama da “her zaman / ara sıra / hiçbir zaman” şeklinde yapılmış. Yani maalesef ne ağız dolusu hepsi pekiyi demek mümkün ne de atlama, zıplama eskisi gibi önem verilen akrobatik beceriler…
Artık belgeyle sabit ki yavrumuz ritmik hareketleri yapabilen, kendisinin ve başkalarının farklı durumlarını kabullenebilen, bir olaydan sonra neler olacağını tahmin edebilen (küçük medyum), konuşurken ses tonunu ve hızını ayarlayabilen, yorulunca dinlenmeyi akıl edebilen… bir insan.
Vatana millete hayırlı olsun!
Aliyi tebrik ediyorum!! karne hediyesi olayinda pek suskun kalinmis bu meseleyede aciklik getirelim lutfen 🙂 Aysegul teyzesi
🙂
valla fotoğraf tam da hediye seçilirken çekildi ayşegül teyzesi, vazifemizi ifa ettik yani, telaşa mahal yok!