Gece 3’e doğru, Zafer’le çıktım ben, istikamet Tarlabaşı… Annesi, anneannesi ve Ali hastanede kaldılar… Yarı baygın bir uykunun ardından, 8’e doğru geldim yeniden yanlarına, bütün gece hiçbiri uyumamış… Ali’yi yukarı bebek odasına almışlar, çıkıp günaydın dedim…
Sonra işte, çocuk hekimi Ali’yi, Rabiye Hanım Tuba’yı muayene ettiler, öğleden sonra evimize gitmemiz, nasıl derler, “mukarrer oldu”…
Biz de işte hazırlandık, toparlandık, kaptan şöförümüz Enes liderliğinde evimizin yolunu tuttuk.
Bütün bu süreçte sağolsunlar bir yandan Enes, bir yandan Zafer bol bol fotoğrafını çektiler Ali’nin.
Tik tik tahta, masallah benim cingoz ogluma, hic de oyle dun dogmus gibi degil, sanki birsey diyor insana derinden derinden! Tubacim sen de cok fistik gorunuyorsun, oh yayilin artik evinizde, dinlenin bol bol, 3 kisi olmanin keyfini cikarin. Cok sevgiler.
Kendini bu harika bloga bakaraktan avutan Sehnaz ve yaninda “Amut Abi” diye bagiran Ados
Çoook sağolasın Şehnazcım, Adoş’u da öpüyoruz bol bol…
ne tatlı bakıyor, ne güzel uyuyor alicik..
çok tatlı, akıllı akıllı bakıyor kameraya, maşallah